asya hunlarının coğrafi siyasal ekonomik ve kültürel özellikleri
Asyadaki arkeolojik araştırmalara göre Minusinsk Bölgesi’ndeki Afenesyevo Kültürü (İ.Ö. 2500 - 1700) ile aynı bölgedeki Andronovo Kültürü (İ.Ö. 1700 - 1200)’nün temsilcilerinin Türk soyunun prototipini (ön tipi) oluşturan insanlar olduğu anlaşılmıştır.
9c.: Türk halk musıkisi aletleri (Uygur Devleti’nden Osmanlılara). By Bilge Tonyukuk Enstitüsü zaman: Ocak 29, 2019 Hiç yorum yok: Bunu E-postayla GönderBlogThis!Twitter'da PaylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş.
HazarlarınCoğrafi Durumu. 7. ve 10. Yüzyıllar arasında Kafkaslarda ve Karadeniz’in kuzey bölgelerinde, İtil (Volga)’dan Özü (Dnyeper)’ye, Çolman (Kama)’a ve Kiyef’e kadar uzanan sahada [1] düzeni sağlayan Hazarlar, Doğu Avrupa’da büyük bir rol alarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. İtil, Yayık, Don ve Kuban nehirlerini de içine alan Hazarlar, aynı zamanda
Valiliğimiz ilimize sosyal, kültürel, bilimsel, sportif, ticari ve ekonomik canlılık kazandırmak amacıyla bir şölen düzenlemeyi planlamış, şölene Orta Asya’ dan Anadolu’ya göçen Alp Erenlerden biri olan ve bütün Türk lehçelerinde ve coğrafyalarında tanınan, hikayeleri dildin dile anlatılan bu ulu büyüğün adını
Buna“miolitische Knochenkultur” denilmektedir. Ural-Altay dil ailesine mensup kavimlerin aslî kültürü bu idi; ancak bunun tesiri Amerika ve Güney Asya’da da görülür. Bu kültürün çevresi içinde hayvan besleme, önce köpek ve
Mon Copain Est Sur Un Site De Rencontre. Uygur Devleti’nin coğrafi, siyasal, kültürel ve ekonomik özellikleri nelerdir?Uygur Devleti En eski Türk devletlerinden biri olan Uygurlar Kutluğ Kül Bilge Kağan tarafından 745 te kurulmuş,dahili karışıklıklar ,manihaizimin ,tesirleri ,Kırgızlar’ın istilası ile 840 ta da gelişmiş bir uygarlık kuran Uygurlar ,önceleri Kuzey Moğolistan’da İmparatorluğu yıkıldıktan sonra Göktürkler’in buyruğu altına sonra da onlara karşı ayaklanarak 740 ta bağımsız bir devlet Türk boylarını egemenlikleri altına alarak Çinliler le de ilişki ortalarında Tibetliler le Kırgızların saldırısına uğrayarak yıkılan Uygur Devleti ortadan kalkınca ,Uygurlar Batıya göç ederek 840 küçük,dağınık devletler bütün Uygurlar , Cengizhan zamanında Moğolların egemenlikleri altına son Uygur devleti de ortadan kalktı 1212.O zamandan beri bir daha bağımsız olamayan Uygurlar , bugün Çin’in kuzey batısında ,Çin egemenliği altında yaşamaktadırlar. Uygurlar Yenisey kaynakları,Çu-Talas havalisi ,İç Asya ve Kerulen’a kadar olan sahaya yayılmıştır. Uygurlar sanat,yapı,yönetim işlerinde ileri bir harfli bir alfabe dinine fikir adamları Arapça ve Hintçe den çeviriler kalan en önemli yapıt Yusuf Has Hacip’in “Kutadgu Bilig” mutlu olma bilgisi adlı eserdir. UYGUR DEVLETİ 745-840 Kurucusu Kutluk Bilge Kül Kağan’dır. Başkenti Karabalgasun’dur. HükümdarlarıKutluk Bilge Kül Kağan Moyen- Çor Kağan Bögü Kağan’ önceki Türk devletinin arasında ilk defa göçebe hayat tarzından yerleşik hayata geçerek tarım ve ticaret faaliyetleriyle uğraştılar. Türk tarihinde ilk defa şehir ve kasabalar kurarak, ilk Türk mimari eserlerini meydana getirdiler. Çinlilerle ilişkileri sonucunda kağıt ve matbaayı kullandılar. Kendine özgü Uygur Alfabesi’ni Sebebi839 yılında meydana gelen kıtlık, açlık, şiddetli soğuklar ve salgın hastalıklarla devletin zayıflaması devletin zayıflamasından yararlanan Kırgızların akınlarını arttırmaları 840 yılında Kırgızlar tarafından yıkıldılar. Devleti yıkılan Uygurların bir kısmı çeşitli yerlere göç ederek yerleştiler. Uygurlar, XII. Yüzyıl başlarında Moğolların egemenliğine girdiler.“ Uygurlar, Moğol egemenliğinde yaşarken Araplarla Çinliler arasında yapılan Talas Savaşı 751’ndan sonra Müslüman olmuşlardır.” “ kültür ve medeniyet yönünden Moğolları etkileyen Uygurlar, Moğollardan bir kısmının Türkleşmesini sağladılar. Devlet – Saray hayatı Çağın en ileri ve aydın ülkesi hukuki esaslara dayanan devlet tadı devleti vücuda ellerde yaşayan Türk kolonileri için koruyucu kanunlar idaresinin yürütülmesinde memurlar ,vekiller ve çeşitli mansuplar hayatını ,düzenli merasimleri tanzim ve saray halkının yakarıcı sefirleri karşılama vazifeleri de düşünüldü. Fikir Hayatı Yüksek saraylarında yerli yabancı tarihçiler ,alimler,şairler,sanatkarlar,nakkaşlar,mu*****inaslar himaye ders verdikleri ,kütüphaneler kurdukları Çin gezgincilerince şehzadesinin kopuz çaldığı ,manzum bir edebiyatın varlığıda unutulmamalıdır. Uygurlar dan beri yksek bir kültür gelişmesi geleneğini itibaren Orta-Asya Türk Moğol haklarının kültür terbiyesini üstlendiler. Son yarım asır içinde Uygur Hanlığı merkezi olan Hoço ve İdikut şehri harebelerinde yapılan kazılarda Budist,Manihey ve Hristiyan mabetlerinde çok sayıda malzeme elde Uygur dili ve edebiyatının azametini belirtmeye da dinlerden yapılan orjinal olmak üzere tabiata ,astronomiye ve edebiyat nevilerine ait tercüme vesikalar Orjinali elde olmayan ,Tübetçe’den çevrilen Uygur hükümdarlarından birinin çevre memleketlerden bilgi edinmek amacıyla gezen memurların bir seyahatnamesi de vardır. Çoğu malzemeler bu yüzden Uygur dil adını da İran,Hind ,Sağa ,Çin ,dillerinden kelimeler daha sonra mürebbi Uygurlar tarafından Moğolca’ya da Uygıurca’ya 1-Dini ve 2-Ticari münasebetler vasıtasıyla pek çok kelime girmiştir. Uygurların Alfabeleri Uygurlar muhtelif alfabeler alfabeleridir. Hind harleriyle Budizm dinine ait Türkçe metinler Avrupalı bilginler tarafından yılında bu hurufati terkle milli Soğa alfabesi Budist Uygurlarca sonra Mani dinin mensup olanlar Mani,Hristiyan Uygurlar da Süryani alfabesini kullandılar. Soğal alfabesini Türkler ilkin Kara Balgasun abidesinde abide 825-832 yılına kadar egemenlik süren Uygur halkının onuruna harfler önce Uygur hurufatı Müller ise Soğa alfabesi olduğunu ortaya harfleri Uygu harflerinin bir alfabesinin olgunlaşması da Uygur ticari hayatı etkili olmuştur. Soğa harfleri 22 alfabesine işaret de noktalama işareti olarak kullanılmıştır;belki Soğa alfabesinin kaynağı Arami harfleridir. Uygur Harfleri Menşei Arami >soğa>Uygur alfabesi olan bu hurufatı Uygurlar ,müstakil bir devlet olunca yarısında kullandıkları birkaçı dışında hepsi bitişik alfabesine göre Uygur Alfabesi daha az sedalı sese tekabül eden y nin dışında 18 işaret bulunur. Uygurca da ünlüler için üç işaret ;ünsüzler için 15 işaret kullanılmıştır. Uygur harflerine ilk temas eden KAşgarlı MAhmut olmuştur.
Asya Hun Devleti’nin coğrafi, ekonomik, siyasi ve kültürel özellikleri nedir? Asya Hun Büyük Hun DevletiMerkez Ötügen olmak üzere Orhun ve Selenga nehirleri çevresinde bilinen ilk Türk devletidir. Devletin kurucusu ve ilk hükümdarı Teoman’ karşı seferler yaptılar, Çinliler de bu seferleri durdurmak için Çin Seddi’ni yapmak zorunda oğlu Meta Han döneminde; diğer Türk devletlerine de örnek olacak “onluk sistem”e dayalı ilk düzenli Türk ordusu Hun Devleti’nin YıkılışıMete Han’ın ölümünden sonra oğulları ülkeyi iyi entrikaları ve bu devletle yapılan savaşlar ülkeyi Yolu’nun Çin kontolüne geçmesi nedeniyle Hun ekonomisi Çin baskısı nedeniyle ülke iyice zayıflayarak Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldı Başa dön tuşu
ANADOL YAYINCILIK SOSYAL BİLGİLER DERS KİTABI CEVAPLARISevgili Öğrenciler bu yazımızda 2021-2022 Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Tarihe Yolculuk sayfa 40-62 cevaplarını Sosyal Bilgiler ders kitabı Anadol Yayınları cevaplarını hazırlamamızda ki amaç sizlerin derslerinde daha başarılı olmasını sağlamaktır. Size tavsiyemiz ise ders kitabı cevaplarını yaparken öncelikle kendiniz çözmeniz yapamadığınız veya eksik kalan noktaları tamamlamanız amacıyla Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler ders kitabı cevapları yeni müfredata uygun bir şekilde alanında uzman kişilerin desteğiyle Burda ailesi olarak eğitim öğretim hayatınızda başarılar Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Tarihe Yolculuk Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Cevapları 2021-2022 Sayfa 41-42-43-44-45-46-47-48-49-50-51-52-53-54-55-56-57-58-59-60-61 Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 40 Cevapları Hazırlık Çalışması Geçmiş dönemlerde insanlar, bir bölgeyi yerleşim yeri olarak tercih ederken nelere dikkat etimiş olabilirler? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla kaynaklarına yakın olan yerleri tercih insanların ve hayvanların su ihtiyaçlarını karşılamak koşullarının uygun olduğu yerler ve hayvancılık için verimli topraklar tercih ulaşmasının zor olduğu güvenli yerler tercih Yorumlayalım 5. sınıfta haritadaki renkleri yorumlayarak yeryüzü şekillerini açıklamayı öğrenmiştiniz. Aşağıda verilen haritadaki renkleri yorumlayarak Orta Asya’da Türklerin yaşadığı coğrafyanın özelliklerinin ve buradaki yaşam şekillerinin nasıl olabileceğini tahmin etmeye çalışınız. Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla Asya’da yaşayan Türkler Altay ve Sayan Dağları ile bu dağların güney-batı bölgelerinde yaşamışlardır. Genellikle hayvancılık ile uğraşmışlardır çünkü bozkırlar ve geniş otlak alanlardan dolayı. Tarım ise daha sınırlı göçebe yaşam sürdürdüğü için atlar yaygın olarak Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 41 Cevapları Hun Türklerine ait Oğuz Kağan Destanı’ndan aşağıda verilen bölümleri inceleyiniz. Buna göre Hunların coğrafi, siyasal, ekonomik ve kültürel özellikleriyle ilgili neler söylenebilir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla göçebe kültürü kültürü olduğu için çadır ve bozkır kültürü önemli geçim olarak da ülkenin yönetiminde kağanlar Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 44 Cevapları Kök Türk Devleti Harita Büyük Hun Devleti’nden sonra Orta Asya’da kurulan ikinci Türk Türk Devleti’ne ait Ergenekon Destanı’ndan alınan aşağıdaki bölümleri inceleyiniz. Buna göre Kök Türk Devleti’nin coğrafi, siyasal, ekonomik ve kültürel özellikleriyle ilgili neler söylenebilir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla Türk Devleti göçebe yaşamı benimsemişlerdir. Buna bağlı olarak çadır ve bozkır kültürü gelişmiştir. Ekonomik geçim kaynağı olarak ise hayvancılık Türklerin başında İl Han, hakan olarak Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 45 CevaplarıSonraki sayfada II. Kök Türk Devleti’ne ait Orhun Yazıtları’ndan verilen bölümleri inceleyiniz. Buna göre II. Kök Türk Devleti’nin coğrafi, siyasal, ekonomik ve kültürel özellikleriyle ilgili neler söylenebilir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla Kutluk , Kapgan ve Bilge Kağandır. İlteriş unvanını olarak Taş yazıtlar , kitabeler ve bugünkü Türk tarihini aydınlatan yazılı kaynaklar bu dönemde oluşturulmuştur. Ekonomik olarak çoğunlukla hayvancılık ile uğraşılırken ara sıra toplayıcılıkta Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 47 CevaplarıSıra SizdeAsya Hunları’nın, Kök Türkler’in ve Uygurların coğrafi, siyasal, ekonomik ve kültürel özelliklerini karşılaştırınız. Bu devletler arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları defterinize yazınız. Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 48 CevaplarıHazırlık ÇalışmasıKabe, günümüzde Müslümanlar için neden önemlidir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla çünkü Müslümanlar için kutsal bir yerdir. Kabe bizim kıblemiz ve Peygamber Efendimizin bizlere Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 49 Cevapları Düşünelim Tartışalımİslamiyet’ten önce Arap Yarımadası’nın özellikleri nelerdir? Bu özellikleri İslamiyet’e uygunluk açısından değerlendiriniz. Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla önce Arap Yarımadasında halkın büyük çoğunluğu putlara birlik yaygındı. Ailelerde erkekler söz sahibiydi ve kadınların hakları bilgilere göre Arap Yarımadasının özellikleri İslamiyet’e hiç uygun İslam dininde tek ilah vardır o da yerlerin ve göklerin sahibi Allah’tır. Yine İslamiyet’te kadın ve erkek kavramı da Tartışalımİslamiyet’in yayılmaya başlaması Kureyş kabilesinin tepkisini neden çekmiştir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla Kureyş kabilesi Mekke şehrinin yayılmaya başlamasıyla birlikte Mekke de Müslümanların sayısı gittikçe artmaktaydı. Bu durumda da Kureyş kabilesinin elindeki imkanlar kısıtlanıyor ve menfaatleri zarar görüyordu. Bu yüzden dolayı İslamiyet’in yayılmasına karşı Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 51 CevaplarıDüşünelim TartışalımDört Halife Dönemi’nde İslamiyet neden hızla yayılmaya devam etmiştir? Bu yayılmanın hangi siyasi ve kültürel değişimleri beraberinde getirdiğini bu dönemde fetihler devam etmiş ve ülke sınırları edilen yerlerdeki halkın Müslümanlığı seçmesi İslamiyet’in yayılma hızını devleti kültürel olarak da kültürlerde ve farklı dilleri konuşan milletler İslam kültürünü Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 52 CevaplarıSıra SizdeAşağıdaki tabloda İslamiyet’in beraberinde getirdiği değişimlerden bazıları verilmiştir. Öğrendiklerinizden yararlanarak tabloyu doldurunuz. Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 53 Cevapları Türklerin İslamiyet’i kabul etmeden önce dinî inanışları nasıldı? Bilgilerinizi arkadaşlarınızla İslamiyet’ten önce genel olarak Gök Tanrı inancına birlikte değişik dine inanışlara sahip devletlerde Uygurlar Maniheizm dinini tabloyu inceleyerek Türklerin İslamiyet’i kabul etmelerinin sebeplerini tartışınız. Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. Türklerin dini inanışlarına ve yaşam tarzlarına benzediği için İslamiyet’i kabul Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 55 Cevapları Türklerin İslamiyet’i kabul etmesi ile birlikte siyasi, sosyal ve kültürel alanlarda ne gibi değişimler meydana gelmiştir? Bu değişimlerin Türklerin yaşamları üzerindeki etkileri nelerdir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla yaşama geçme artmıştır ve buna bağlı olarak tarım, hayvancılık, el sanatları ve ticaret ile uğraşmaya olarak da Türk İslam kültürünü yansıtan eserler ortaya medreseler, posta teşkilatı ve vakıflar kurulmuştur. Ülke yönetimi doğu ve batı olmak üzere ikiye Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 57 Cevapları Sıra SizdeAşağıdaki tabloda Türklerin İslamiyet’i kabul etmeleri ile birlikte siyasi, sosyal ve kültürel alanda meydana gelen değişimlerden bazıları verilmiştir. Öğrendiklerinizden yararlanarak tabloyu doldurunuz. Anadol Yayıncılık Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 58 CevaplarHazırlık ÇalışmasıAnadolu’nun tarih boyunca uygarlıklar ve devletler tarafından yerleşim yeri olarak tercih edilmesinin sebepleri nelerdir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. 2021-2022 MEB VE ANADOL YAYINCILIK SOSYAL BİLGİLER DERS KİTABI DİĞER SAYFA CEVAPLARI İÇİN TIKLAYINIZ.
Antalya Türkiye’nin sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan önde gelen illerinden biridir ve gelişimiyle yükselme yolundadır. Son yıllarda nüfusun hızla artması, Antalya’nın dinamik ekonomik yapısının bir göstergesidir. Antalya ekonomisi genel olarak tarım ve turizme dayanır. Genel tarımsal yapıya bakıldığında, dekarı kullanılabilir tarım alanı olan topraklarının dekarında sulu tarım alanı yapılmaktadır. Toplam tarım alanının %55’i sulanmaktadır. Bu alanlardan yılda iki haftada üç ürün alınabilmektedir. Antalya’da örtü altında dekarlık alanda sebze ve süs bitkileri yetiştiriciliği yapılmaktadır. Türkiye cam sera alanlarının %83’ü, plastik sera alanlarının %52’si Antalya’da bulunmaktadır. Turfanda yetiştiricilik denilince akla ilk gelen il Antalya’dır. Kültür mantarı yetiştiriciliğinde de Türkiye borsasını belirler duruma gelmiştir erişim tarihi Verimli topraklarında çeşitli tarım ürünleri yetişmektedir. Tarım ürünleri içinde en çok buğday, arpa ve yulaf yetiştirilmektedir. Ayrıca pamuk, susam, soğan, yer fıstığı, nohut, 35 bin hektar üzerinde sebze yetişmektedir. 32 bin hektarlık seralarda domates, biber, fasulye, patlıcan, salatalık, kavun ve karpuz yetiştirilmektedir. Antalya ilinde sebze üretimi kapladığı alan açısından hububat ve meyveden sonra gelmesine karşın üretim değeri açısından ilk sırayı almaktadır. Yetiştirilen ürünler yurtiçine ve yurtdışına satılmaktadır erişim tarihi Antalya’da bitkisel üretime ayrılan alanın %53’ünde hububat ekimi yapılırken, %10’unda meyvecilik, %5’inde endüstri bitkileri ve %8’inde sebze ekimi yapılmaktadır. Hububat ürtetiminde Manavgat, Serik, Elmalı, Korkuteli ve Antalya merkez ilçe ön sıralardadır. Sebze üretiminin çoğu Manavgat, Serik, Elmalı, Kaş ve merkez ilçelerde üretilmektedir. Örtü altı yetiştiriciliğinde Finike, Kaş, Kumluca ve Serik ilk sıralardadır. Süs bitkileri üretimi ise, sadece Antalya merkez ve Manavgat’ta yapılmaktadır ATS, 2002 60. Antalya ili, Akdeniz iklimi ile yayla iklimini birkaç kilometre ara ile birleştirmektedir. Bu olanakla, bir yandan Akdeniz ikliminin, öte yandan yayla ikliminin bütün bitkileri yetişmektedir. Orman ağaçlarından başka 250 çeşit çiçek, 41 çeşit sebze, 36 çeşit meyve bulunmaktadır. Meyvelerden başta portakal olmak üzere limon, mandalina, turunç, muz, greyfurt, hurma, elma, armut, şeftali, muşmula, yenidünya, kızılcık, çilek Antalya’nın meyve zenginliğinin ancak bir bölümüdür. Türkiye portakal ve turunç üretiminin neredeyse yarısına yakın bölümünü ve muz üretiminin de tamamını Antalya karşılamaktadır. Antalya’nın Gazipaşa, Alanya ve İçel’in Anamur ilçelerinden başka yerde muz yetişmemektedir. Türkiye’ye muz ilk defa 1870 yılında bir süs bitkisi olarak getirilmiş, tarımına ise 1930 yılında Alanya’da başlanılmıştır Çimrin, 2002 32. Antalya’nın diğer bir zenginliği de çiçekleridir. Bugün bir sanayi haline gelen çiçekçilik, Avrupa ülkelerine de ihraç edilmektedir. Kıyı kesimi sebzeciliği seralarda yoğunlaşmıştır. Yılda birkaç kez ürün alındığı için gelir yüksektir. Orman ürünleri bakımından da zengin olan Antalya ilinde reçine üretiminin ekonomideki payı büyüktür Çimrin, 2002 33. Ayrıca vurgulanması gereken diğer bir bitki türü, ekonomik faydası büyük olan ve taşlık arazide de kendiliğinden yetişebilen zeytindir. Çevre dağlarında büyük sayıda yabani zeytin ağacı vardır Antalya 1973 İl Yıllığı, 247. Yalnız bunların aşılanması dahi yurt ekonomisine önemli yarar sağlayabilir. Antalya’da hayvancılık tarım kadar geniş değildir. %40,1 çayırlarla kaplı il arazisinin iç kesimlerinde öteden beri mera hayvancılığı yapılmaktadır Antalya 1973 İl Yıllığı, 250. Ancak, meraların azalması nedeniyle hayvancılık pek gelişmemiştir. Keçi ve koyun sayısı azalırken sığır sayısı artmaktadır. Balıkçılık bakımından ise il zengindir; akkaya, kuzubalığı, orfoz, mercan, akya, tranca, çipura balıkları ile istakoz, karides, mürekkep balığından supya, klamanya ve ahtopot gibi türler bulunmaktadır erişim tarihi Antalya yeraltı kaynakları açısından zenginse de, bu madenlerden krom, barit, alüminyum ve manganez belli miktarda işletilmektedir. Krom ve mangan ocakları; Kumluca, Konyaaltı Saklıkent bölgesinde, kum-çakıl ocakları; Aksu Çayı, Köprüçay, Karpuz Çayı havzasında, mermer ocakları ise; Korkuteli, Finike, Elmalı ve Kaş bölgesinde yer almaktadır. Sanayi sektörü, Antalya’da tarım ve turizmin gerisinde kalmaktadır. Antalya ilinde başlıca sanayi tesisleri, Elektrometalürji Sanayi Ferrokrom ve Karpit Fabrikası, Pamuklu Dokuma Fabrikası, pil, bahçe traktörü, kiremit, tuğla, mobilya, un, konserve, yağ, meyve ve sebze fabrika ve atölyeleridir. erişim tarihi Antalya güneşlenme süresinin en yüksek olduğu illerden biridir. Yıllık ortalama güneşlenme süresi, 8 saat 39 dakikadır. Yaz aylarında bu süre 12 saat 41 dakikaya kadar çıkmaktadır. Güneşlenme süresinin bu kadar yüksek olmasına rağmen güneş enerjisinden fazla yararlanılmamaktadır. Antalya’nın enerji ihtiyacının büyük bir kısmı 150 milyon kw/s Kepez hidroelektrik santralinden karşılanmaktadır erişim tarihi Devlet Planlama Teşkilatı DPT’nın “İllerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması 1998” Antalya’nın ekonomik ve sosyal yapısı ve gelişmişlik düzeyi ile nispi gelişmişlik düzeyi açısından Türkiye’nin 7. İli olduğunu belirlemiştir. Antalya, sanayi merkezi olan beş batı ili ve başkent Ankara’dan sonra gelişmişlik sıralamasında almıştır. Öte yandan, gelişmişlik analizi Akdeniz Bölgesi için yapılırsa, Antalya’nın diğer güney illeri içinde lider durumda olduğu görülmektedir. Antalya birer sanayi merkezi olan Adana, İçel ve diğer bölge illerinden daha hızlı gelişmektedir. Ayrıca, Türkiye’nin milli geliri içindeki payını en çok artıran iller arasındadır ATS, 2002 52. Bir ülkede turizm olayının hızlanmasında ekonominin ana etken olduğu ve bunun da ancak doğal, tarihsel değerler, genel ve şehirsel altyapı ile sağlanabileceği açıktır. Bu sebeple Antalya’nın doğal ve tarihi potansiyeli, Antalya’nın Türkiye’deki en yoğun turizm değerlerine sahip olmasını sağlamaktadır. Türkiye’de turizm sektörünün gelişmesi ile birlikte, Antalya sahip olduğu tarihsel, dinsel, kültürel ve doğal varlıklar nedeniyle ülkeye gelen turistlerin en çok talep ettiği bir turizm merkezi haline gelmiştir. Ancak bu kaynaklardan bazıları diğerlerine göre ön plana çıkarak, yöredeki kitle turizminin bir parçası haline gelmiş ve kapasitenin aşılmasından dolayı yıpranmaya yüz tutmuştur. Bu hızlı ve plansız gelişim, tamamen sahil kesimlerinde yoğunlaşmış ve Antalya kıyılarının aşırı betonlaşmasına ve kıyı turizminin doyum noktasına ulaşmasına neden olmuştur. Zaman içerisinde turistlerin beklentilerinin değişmesi ve yeni turizm türlerinin ortaya çıkması ile Antalya’da farklı turizm türleri geliştirilmeye başlanmıştır. Antalya, sahip olduğu coğrafi kaynakların çeşitliliği ve turistik alt ve üst yapısı ile farklı turizm türlerinin geliştirilmesi için uygun bir yapıdadır. İldeki turizm etkinliklerinin bütün bir yıla yayılması için kongre turizmi, üçüncü yaş turizmi, kış sporları turizmi ve sportif amaçlı turizm gibi turizm türleri geliştirilerek turizmin çeşitlendirilmesi politikasına önem verilmektedir Köksal, 1994 76-77. Antalya güçlü turizm altyapısı ile medikal turizm destinasyonu olabilmek için de güçlü bir potansiyele sahiptir. Antalya’nın turistik açıdan önemli bir yere sahip olması, iklimi, konumu itibariyle Ortadoğu ülkelerine yakın olması, iş amaçlı seyahat eden yabancı uyruklu vatandaşların çok olması, sağlık hizmetlerinin altyapı açısından güçlü olması medikal turizm açısından büyük önem taşımaktadır. Antalya sahip olduğu doğal ve kültürel coğrafya özellikleri sayesinde Türk turizminde ülkenin en önemli turizm merkezlerinden biri durumuna gelmiştir Sarı, 2007b 17 . km. uzunluğundaki Akdeniz kıyı şeridinin 450 km’lik bölümünü %35 Antalya ili kıyıları oluşturmaktadır. Bu kıyılar, adaları, plajları, koyları, şelaleleriyle ülkenin en temiz ve güzel kıyıları arasında yer almaktadır Alparslan ve Ortaçeşme, 2009 170. 2015 yılı verilerine göre Türkiye’yi ziyaret eden 36,2 milyon yabancı turistin 11,3 milyonu Antalya’yı ziyaret etmiştir erişim tarihi Buradan hareketle Türkiye’nin turizm payının % dilimini Antalya’nın taşıdığı söylenebilir. Çevresindeki güzellik ile kaynaşabilmesi için özenle planlanmış olan Kemer Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi ile tatil için ideal bir yerdir. Kemer boyunca çam ağaçları ardına gizlenmiş günü birlik dinlence tesisleri birbiri ardı sıra dizilir. Kemer’in kuzeyindeki Kızıltepe, Göynük ve Beldibi güneyindeki Kiriş, Çamyuva ve Tekirova Mavi Bayraklı ünlü tatil merkezlerindendir Sarı, 2012 54. Antalya’da birçok antik şehir de bulunmaktadır. Şehrin batısında yer alan Trebenna, Beydağları’nda denizden 700 m. yükseklikte bir tepe üzerine inşa edilmiş, etrafı yığma kayalıklarla çevrilmiş durumdadır. Antalya’ya 34 km. uzaklıkta ve 1100 m.’de Güllük dağının güneyindeki iki tepe arasındaki düzlükte ise Termessos antik şehri bulunmaktadır Sarı, 2007c 53. Ulaşımındaki güçlük nedeniyle günümüze kadar iyi durumda kalan kentlerden biridir. Bu nedenle kentteki kalıntılar büyük ölçüde tanımlanabilmektedir. Surlar, Odeon, Tiyatro, Sarnıçlar, Gymnasium, Zeus Tapınağı, Agora, Artemis Tapınağı, Nekropol ile Termossos bir dağ kentidir. Odeon ve tiyatronun konumu, ziyaretçilerine bin metre yükseltiden körfezi seyir olanağı sağlamakatadır Antalya Şehir Rehberi, 2002 54. Antalya’nın 14 km. kuzeydoğusundan yer alan Düden şelalesi, Antalya’dan 21 km. uzaklıktaki mesafede yer alan Kurşunlu şelalesi büyük ilgi görmektedir. Antalya körfezinin batısında Beydağları Olimpos Sahil Milli Parkı ve Topçam plajı bulunmaktadır. Doğal güzellikler arasında dolaşmak isteyen turistler için parkın kuzey alanlarında kamp alanları bulunmaktadır. Tünek tepe 650 m. şehrin en önemli seyir noktalarından biridir. Antalya’dan 50 km. uzakta Bakırlı dağının kuzey eteklerinde yer alan Saklıkent 1800-2000 m. yükseklikte kış sporları merkezidir. Antalya’nın kuzeyindeki Düzlerçamı orman parkında doğal yaşam geyik ve dağ keçileri koruma altındadır. Düzlerçamı yakınlarında 115 m. derinliğindeki Güver kanyonu bulunmaktadır. Çam dağının doğu yüzünde, Antalya’dan 30 km. mesafede, tarihi Paleolitik çağa kadar uzanan Karain mağarası Türkiye’deki en eski yerleşim merkezidir. Buradaki eserlerin büyük çoğunluğu Antalya müzesinde sergilenmektedir Sarı, 2012 53. Bir turizm yöresinin turizmde başarılı veya başarısız olması, o yeri ziyaret eden turist sayısı ile doğru orantılıdır. Bu açıdan Antalya için başarılı bir turizm bölgesi ifadesini kullanmak mümkündür Sarı, 2007b127.
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir. Asya Hun Büyük Hun Devleti Merkez Ötügen olmak üzere Orhun ve Selenga nehirleri çevresinde kuruldu. Tarihte bilinen ilk Türk devletidir. Devletin kurucusu ve ilk hükümdarı Teoman'dır. Çinlilere karşı seferler yaptılar, Çinliler de bu seferleri durdurmak için Çin Seddi'ni yapmak zorunda kalmışlardır. Teoman'ın oğlu Meta Han döneminde; diğer Türk devletlerine de örnek olacak "onluk sistem"e dayalı ilk düzenli Türk ordusu kuruldu. Asya Hun Devleti'nin Yıkılışı Mete Han'ın ölümünden sonra oğulları ülkeyi iyi yönetemediler. Çin entrikaları ve bu devletle yapılan savaşlar ülkeyi zayıflattı. İpek Yolu'nun Çin kontolüne geçmesi nedeniyle Hun ekonomisi bozuldu. Artan Çin baskısı nedeniyle ülke iyice zayıflayarak Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldı Coğrafi Konumu Asya Hun Devletinin coğrafi sınırları ve komşuları bugünkü Çin ve Moğolistan toprakları üzerinde yer almaktadır . Güneyde bugünkü Çin , Tibet ve kuzeyde ise Moğolistan yer almaktadır . Moğolistan bilindiği gibi , denize ya da sulara tamamen kapalı bir ülkedir bugün . Tarihte ise Osmanlı zamanında bilindiği gibi Anadolu'ya kadar ilerlemişlerdir . M . Ö . 3 . Yüzyıldan itibaren batıda Kafkaslara kadar çok geniş imparatorluk topraklarına sahiptiler . Güney Sibirya batı Mançurya ve iç Moğolistan ile Gansu ve Xinjiang gibi Çin eyaletlerine kadar yayıldılar . Hunlar internette Xiongnu olarak anılan başlıklarda bulunabilir . Xiongnu kavminin yaşam biçimine baktığımızda göçebe hayatı özelliğini taşıyan eski Türklere tıpatıp uymaktadır . Siyasi Devletin hanedanın ortak malı olması durumu, otoriteyi zayıflattı. Taht kavgaları çıktı. Çinli prenseslerle evliliklerin gerçekleşmesi devletin içine ajanların sızmasına neden oldu. Türk Devleti ikiye bölünerek parçalandı. Askeri Asya Hun Devleti en parlak dönemini Mete Han zamanında yaşamıştır. Askeri birlikler 243 yılında Metehan tarafından kurulmuştur. Askeriyede onluk sistem ilk kez bu dönemde ortaya çıkmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kuruluşu 243 olarak kabul edilir. Ekonomik Metehan siyasi, askeri ve ekonomik güç dengeleriyle ilkeyi yönetmiştir. İdari gücü hanedanın ortak malı saymasıyla bir istikrar sağlanmıştı. Bu da askeri güçle yapılan savaşlarla desteklendi. Toprak ve ganimetler çoğaldı. Devlet zengin duruma geldi. Ticaret yolları Çinliler ile mücadele halini devam ettirdi. Kültürel Türk Kültürü, idari, siyasi ve ekonomik yapısıyla şekillendi. Devlet’in hanedanın ortak malı sayılması, başa bağlılığı arttırdı. Askeri birlikleri düzen içinde olması savaşçı ruhlu askerleri moral olarak yükseltti. Savaş ganimetleri ve ticaret yollarıyla ticaretin gelişmesi sağlandı ve halk zenginleşti. Çinli prenseslerle evlilikler arttı. Mete Han Çin’i fethetse de Çinliler’in Türkler’i etkilemesinden korkarak içlerine girmedi. Asya Hun Devletinde Göçebe kültürü nomadic culture egemendir . Göçebe Kültüründe topluluklar çöllük ya da kış koşullarının ağır olduğu bir yerden diğerine sürekli göç ederler . 3 farklı türde göçebelik kültürü hakimdir . Avcı temelli göçebelik , çiftçilik ve karma . Avcı temelli göçebelikte yaşam ve hayvanların yetiştirilmesinde gerekli bitkiler ve yiyecekler direk doğadan elde edilir . Örneğin , koyunların otlatılması sırasında dolaysız olarak doğal kaynaklar çimenlik meralar , dağ etekleri vs kullanılır . Göçebelikte at en önemli unsurlardandır . At hem göç esnasında taşıma hem de avlanma vs amaçlı kullanılmaktadır . O zamanki koşullarda en önemli savaş araçlarının başında gelir . İkinci türde göçebe toplumlarında çiftçilik hakimdir . Yani doğadan direk temin etme yerine hayvanların ve alienin yiyecekleri ekilerek üretilerek temin edilir . Kuzey ve Güney Hun Devleti arasında karşılaştırma yapıldığında Güneyin Kuzeye bağlılığından yola çıkarak Kuzeyin daha gelişmiş göçebe kültürünü taşıdığını söylemek mümkün olabilir . Çiftçilik kültürüne sahip toplumlar göç sırasında ürünleri de taşıma durumundadırlar . Üçüncü türde ise daha gelişmiş bir kültür hakim olup bugünkü yerleşik hayata geçiş sürecini barındırır . Ekonomisi Asya Hun Devletinin ekonomisiyle ilgili elde fazla bilgi olmamakla birlikte , Kuzey Hun Bölgesinin Güney Hun Devletine göre çok daha güçlü olduğu bilinmektedir . Güney Hun Devleti , ekonomide hemen hemen tümüyle Kuzeye bağlı bulunmaktaydı . Ekonomi ise göçebe toplumlardaki ekonomik temele dayanmaktaydı . Göçebe toplumların en büyük karakteri tek bir yerde barınılmaması mevsimsel değişikliklere göre yer değiştirmedir . Ekonominin hemen hemen tümüyle hayvancılık ve buna bağlı tarıma bağlı olduğu söylenebilir . Hayvancılık küçükbaş ve büyükbaş olmak üzere iki şekilde yapılmaktaydı . Hayvancılığın egemen olduğu yerlerde yetiştirilen tarım ürünlerinin Asya Hun Devletinde de egemen olduğunu tarım ürünlerinin Asya Hun Devletinde de egemen olduğunu tahmin etmek mümkün .BAKINIZ Büyük Türk Devletleri - Büyük Asya Hun İmparatorluğu
asya hunlarının coğrafi siyasal ekonomik ve kültürel özellikleri