atatürk ile ilgili çocuk hikayeleri

ile, Taşrada Bir Meş’ale Şeref Gürbüz (2009), Anadolu ve Suriye’de Seyahat Hatıraları-Dr. Şerafeddin Mağmumî (2010), Bütün Hikâyeleri-Ömer Seyfettin (2011), Bir Jöntıirk’ün Şiir Dünyası -Tarsusîzade Münif ve Şiirleri -I (2011, Ramis Karabulut ile), II. Meşrutiyet Dönemi 15Temmuz şehitleri isimleri kaç kişi öldü sorusu merak ediliyor. 15 Temmuz şehitleri fotoğrafları hayat hikayeleri vatandaşlar tarafından merak GulsumKuruoglu - Yazar. Yazdigi Kitaplar: Halk Hikayeleri- 1, 2, 3 Can Yayinlari 2002. Halk Hikayeleri- 4 Peri Yayinlari2007. Seslendirdigi CD : Egitici Halk Hikayelri Serisi-1 "Cocuklar icin uyku oncesi masallar" Kardelen muzik produksiyon 2008. Halk hikayeleri - 1, 2, 3 Can Yayinlari 2013 te ikinci baskilari yayinlandi. CahitZarifoğlu: İşaret Çocukları, Menziller, Yedi Güzel Adam, Şiirler. Yürek Dede ile Padişah, Ağaçkakanlar, Serçekuş, Savaş Ritmleri..(roman) Pertev Naili Boratav: Folklor ve EdebiyatI-II, Halk Hikayeleri ve Halk Hikayeciliği, .(edebi bilgiler) Behçet Necatigil: Kapalı Çarşı, Sevgilerde, İki Başına Yürümek(şiir) Atatürkünailesi ile ilgili şiirler Misafir Atatürkün ailesi ile ilgili şiirler Cevap: Atatürkün ailesi ile ilgili şiirler Deli Sevdam Atatürk’ün Babası Ali Rıza Bey .Selanik Asakir-i Milliye taburunda subay olarak görev alan Ali Rıza Efendi, daha sonra da kereste ticareti ile uğraştı.Ve biricik oğlu Mustafa Kemal Atatürk 7 yaşında iken vefat etti.Atatürk’ün Mon Copain Est Sur Un Site De Rencontre. Kıdemli Üye Üye No 41 Üyelik tarihi Şehir Avrupa Konu Sayısı 943 Beğendikleri 24 Alınan Beğeni 100 HF Ticaret Sayısı 0 HF Ticaret Yüzdesi % Ruh Hali Kan Grubum A RH + Atatürk'ün Çocukluk Hikayeleri - Atatürkün Anıları Bazı günler Mustafa Makbule’yi bakla tarlasında yalnız bırakıp çevrede gezmeye çıkıyordu. Bir gün Mustafa gezerken bir kaval sesi duydu. Bu kavalı kimin çaldığını merak edip kaval sesinin geldiği tarafa doğru yürüdü. Biraz gidince baktı ilerdeki bir ağacın altında on yaşlarında bir çoban kaval çalıyor, etrafında da koyunlar otluyordu. Mustafa bu çocuğun kavalıyla yarattığı sihirli dünyasını bozmak istemedi. “ Varsın çalsın garip “ diye düşündü. “ Ben de o kaval çalmayı bırakıncaya kadar burada oturur, beklerim. “ Aradan yarım saat geçti. Çocuk, türküler, oyun havaları çaldıktan sonra kavalını ağaca yasladı ve azık torbasını açıp yanında getirdiği yiyecekleri yemeye başladı. Mustafa oturduğu yerden kalktı, çocuğun yanına doğru yürümeye başladı. Karşıdan birisinin gelmekte olduğunu otların hışırtısından duyan çocuk başını kaldırdı. Geleni tanımıyordu. “ Acaba kim ki? “ diye düşündü. Mustafa çocuğun yanına gelince gülümseyerek “ Merhaba arkadaş, afiyet olsun “ dedi. “ Benim adım Mustafa. İzin verirsen yanına oturmak istiyorum. “ Çoban çocuk “ Tabii gel gel, buyur şöyle “ dedi. “ Hem bak acıktıysan hiç çekinme ye bir şeyler karnını doyur. Yemezsen, darılırım. “ Mustafa çocuğun yanına oturdu. Sessizce ikisi birlikte yemeklerini yediler. Daha sonra Mustafa “ Arkadaş, çok güzel kaval çalıyorsun. Kendi kendine mi öğrendin yoksa bir öğreten mi oldu? “ diye sordu. Çoban çocuk “ Köylük yerde böyle eften püften işleri öğreten olmaz “ dedi. “ Benim dedem de çoban, babam da çoban, eh, ben de çoban. Beş yaşına bastığımda babam, haydi bakalım Ali, al güt şu koyunları, deyip on tane koyun verdi bana. O günden bu yana çoban olup çıktık işte. Dedemi, babamı kaval çalarken dinledimdi. Bir gün canım sıkıldı, bu kavalı yaptım. Öyle böyle derken öğrendim çalmasını. Güzel çaldığımı az önce sen dediydin. Sağ olasın. “ “ Peki, arkadaş, çoban olarak yaşamını sürdüreceğini söylüyorsun. Tabiatla iç içesin, koyunlarını güdüyorsun, dilediğince kavalını çalıyorsun. İşine pek karışan olmaz. Özgürsün, belki mutlusun da. Fakat senden öncekilerden gördüğün, onların yaşadığı yaşam tarzının dışına çıkarak, dışarıya taşarak, daha aktif bir hayat yaşamayı arzulamaz mısın? Kendine bir hedef seçersin ve hedefine varmak için yeterli bilgiyi öğrenmeye okula gidersin. Bu ön bilgiyi öğrendikçe, öğrendiklerinin ışığında fikirlerini geliştirirsin. Eğer isterse kişi vatanına, milletine faydalı olabilecek pek çok iş başarır. “ “ Ne yalan söyleyeyim, söylediklerinin bazı yerlerini tam olarak anlayamadıysam da çoğunu anladım. İyi güzel diyorsun da bizim köyde okul yok ki. Şehirdeki okula gitmeye kalksam, hiç tanıdığımız yok orada, kalacak yerim yok. Zaten babamlar bırakmazlar gideyim. Belki onlar da isterler Ali amir-memur olsun ama şu gördüğün koyunların başına bir çoban lazım. Herkes amir-memur olsa, çobanlığı kim yapacak? Boş ver beni be, düşünme beni be, bırak ben çoban kalayım. Sen asıl kendinden haber ver, buralarda kimlere misafir geldin ki? Hem senin geldiğin şehir büyük mü? Sizin okulda çok çocuk var mı okula giden? “ “ Bak arkadaş, hayatta insanın eline birtakım fırsatlar geçer. Önemli olan ele geçen bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilmektir. Bunun için de gayret gereklidir. Eğer biz seçtiğimiz hedefe ulaşmak için yeterli gayreti göstermezsek, zaman içinde, hedefimize gittikçe yaklaştığımızı değil, bilakis hedefimizden giderek uzaklaştığımızı fark ederiz. Kimsenin kimseye zorla meslek seçtirmesine taraftar değilim. Severek yapılmayan bir iş, bir uğraş, kişiye hayatı anlamsız kılar. Böyle biri de, eğer çıkış yolu bulamazsa yani hayatını anlamsızlıktan kurtaramazsa vatanına, milletine gerektiği şekilde faydalı olamaz. Şimdi arkadaş, sen şehirdeki okula gitmeye kalksan orada yatılı bir okula girerdin ve kalacak yer diye bir sorunun olmazdı. Az önceki sözlerinden bunun için birtakım engeller çıkabileceğinden çekindiğini anladım. Ayrıca da, senin buradaki yaşantından pek şikâyetçi olmadığını fark ettim. Fakat okuma-yazma isteği ile yanıp tutuştuğun belli. Benim okuduğum okulda okuyan çocukları merak etmen bunu gösteriyor. Ben, annem ve kız kardeşimle birlikte Selanik’ten dayım Hüseyin Ağa’nın yanına geldik. Kız kardeşimle birlikte dayımın bakla tarlasında bekçilik yapıyoruz. Fırsat buldukça çevrede gezintiye çıkıyorum. İşte böyle bir gezinti anında seni gördüm, yanına geldim, oturduk, konuşuyoruz. İki ay kadar dayımın çiftliğinde kalacağız. Yani iki ay seninle bir arada olabiliriz demek istiyorum. Arkadaş, eğer istersen sana okuma-yazma öğretmek istiyorum. Biz buradan giderken sen okuma-yazma öğrenmiş olursun ve sana bırakacağım ders kitaplarını okuyup iyice öğrenirsin. Bu arada boş durmayıp arkadaşlarına da okuma-yazma öğretmek için çaba sarf edersin. Yakın bir gelecekte sizin köyün öğretmeni olursun. Ne dersin arkadaş, ister misin okuma-yazma öğrenmek? “ “ Tabii ki, isterim istemesine de, becerebilir miyim dersin okuma-yazma öğrenmeyi? “ “ Becerirsin, becerirsin. Sen istedikten, biraz da gayret gösterdikten sonra başarılı olmaman için hiçbir neden göremiyorum. “ Mustafa daha sonra konuşmasının bir bölümünde Selanik’te Şemsi Efendi’nin İlkokulunda okuduğunu fakat babası Ali Rıza Efendi’nin ölümü üzerine, annesi ve kız kardeşiyle dayısının yanına geldiklerini anlattı. İlkokulu bitirdikten sonraki amacının Askeri Rüşdiye’nin imtihanlarını kazanarak oraya girmek, Rüşdiye’yi bitirdikten sonra yüksek öğrenimine devam ederek sonunda subay olmak olduğunu belirtti. Mustafa ile Ali bir süre daha konuşmalarına devam ettiler ve yarın aynı yerde buluşmak üzere birbirlerinden ayrıldılar. Mustafa fırsat buldukça Çoban Ali ile bir araya geldi; ona okuma-yazma öğretebilmek için çırpınıp durdu. Mustafa’nın bu iyi niyetli çabaları boşa gitmedi. Bir süre sonra Ali, okuma-yazma öğrenmeye muvaffak oldu. Aradan birkaç hafta geçtikten sonra Mustafa “ Arkadaş, annem beni Selanik’e teyzemin yanına gönderiyor. Yarın gidiyorum. Selanik’te okumaya devam edeceğim. İşte ders kitaplarımı getirdim. İlk tanıştığımız günkü konuştuklarımızı unutmadın sanırım. Bu kitapları iyice oku, öğren. Fakat öğrendiklerin sende kalmasın. Öğrendiklerini arkadaşlarına da öğret, onlara da okuma-yazma öğret. Bir ülkede cahiller ne kadar çoksa, o ülke, o kadar geri kalmış demektir. Ülkemizin medeni milletler seviyesine erişebilmesi, her ferdin, üzerine düşen görevi yapmasıyla gerçekleşir. Sadece ben okuma-yazma biliyorum, ben bilgiliyim demekle olmaz. Başkalarına da okuma-yazma öğretmedikçe, eğitmedikçe, bilgilendirmedikçe görevin tamamlanmış sayılmaz, yarım kalır. Bunu sakın aklından çıkarma. En güzel günler senin olsun arkadaş, hoşça kal…” dedi ve elini uzattı. Çoban Ali, kendisine uzatılan dost eli sevgiyle sıktıktan sonra “ Seni subay olmuş yürürken görür gibi oluyorum, Mustafa. İnşallah vatana, millete yararlı olursun. Mustafa adını hiç unutmayacağım, sen de, Çoban Ali adını unutma. Subay olunca fırsat bulursan gel gör beni, ben hep buralardayım, olur mu Mustafa? “ derken, göz pınarlarından akan yaşları silmek gereğini duymuyordu. Error 523 Ray ID 738561677a92b7ae • 2022-08-10 024311 UTC AmsterdamCloudflare Working Error What happened? The origin web server is not reachable. What can I do? If you're a visitor of this website Please try again in a few minutes. If you're the owner of this website Check your DNS Settings. A 523 error means that Cloudflare could not reach your host web server. The most common cause is that your DNS settings are incorrect. Please contact your hosting provider to confirm your origin IP and then make sure the correct IP is listed for your A record in your Cloudflare DNS Settings page. Additional troubleshooting information here. Cloudflare Ray ID 738561677a92b7ae • Your IP • Performance & security by Cloudflare En Güzel HikayelerHikaye okumayı seviyor iseniz ya da çocuklarınızla hikaye okumak gibi bir alışkanlığınız bulunuyor ise, site içeriğinde yer alan popüler tüm hikaye seçeneklerinden, en güzel hikayeler bölümünden faydalanabilirsiniz. Site içeriğinde yer alan hikaye türleri farklı konu başlıklarından meydana gelmekte olup, birbirinden değerli hikaye seçenekleri, sesli ve yazılı olarak, aynı zamanda görsel destekli bir şekilde hikaye sevenlerinin karşısına çıkarılmaktadır. Hikayeler oku başlığında, gerçek hikayeler, edebi hikayeler, çocuk hikayeleri, başarı hikayeleri, aşk hikayeleri, Karagöz Hacivat masalları, korku hikayeleri, tarih hikayeleri, Türk hikayeleri gibi ana başlıklar üzerinde farklı konulara yönelik olarak, birbirinden değerli seçenekler üzerinden bu ihtiyacınızı gidermeniz ya da çocuklarınızın karşısına çıkarmanız, öğrenerek vakit geçirmelerini sağlamanız mümkündür. Bütün hikaye seçenekleri aynı zamanda resimli hikayeler özelliği ile de desteklenmekte olup, görsel açıdan da öğrenme becerilerine katkı sağlayan paylaşımlardan meydana gelmektedir. Site içeriğinde yer alan hikaye oku özelliği sayesinde, her gün veya her an dilediğiniz zaman siteyi açabilir, sesli ya da okuma yöntemini kullanmak suretiyle, istediğiniz konu başlığı üzerinden çocuklarınız ile birlikte ya da bireysel olarak kaliteli vakit geçirebilirsiniz. Sitemiz ayrıca sizlere, hikaye nedir? Hikaye türleri nelerdir? Hikaye örnekleri veya hikaye kitapları hakkında da bilgi paylaşımını yapmaktadır. Bu sayede, konu hakkında her türlü bilgiye ulaşmanız, ilginizi çekecek başlıklar üzerinden vaktinizi değerlendirmeniz mümkün hale HikayelerSizlere sunulan hizmet içerisinde yalnızca görsel destekli anlatımlar bulunmamakta olup, aynı zamanda sesli hikaye örneklerinin de yer aldığı bir paylaşımdan, bir web sayfasından bahsedilmektedir. Hikaye oku özelliğinin yanına eklenen sesli hikaye tanıtımları ile birlikte, aynı zamanda ilgi duyacağınız ya da daha önceden duyduğunuz herhangi bir masalı da masal dinle özelliği sayesinde, sesli olarak dinlemeniz mümkün hale getirilmiştir. Konu yönünden de herhangi bir ayrım yapılmamış olup, tüm seçeneklerde sesli uygulama özelliğinin, yani anlatımın bulunduğunu görebilirsiniz. Paylaşıma sunulan seçeneklerde popüler olan çocuk kitapları paylaşımları da yer almakta olup, bu sayede nesilden nesile aktarılan herhangi bir hikaye seçeneğini dinleme imkanı, size ve çocuklarınıza Popüler MasallarYalnızca resimli hikayeler ya da benzer hikaye başlıklarında değil, aynı zamanda masal oku özelliği sayesinde en popüler masallar üzerinden de paylaşımları incelemeniz ve anlatılan masalları görsel olarak ya da sesli olarak dinlemeniz mümkün hale getirilmiştir. Masal dinle özelliği, anlatılan masal paylaşımlarının içerisindeki yerini almış olup, sadece ekran başına geçmeniz, ilgi duyduğunuz bir seçeneği işaretlemeniz, masal oku bölümü üzerinden ya da hikaye oku bölümü üzerinden hareket ederek, ekranlara paylaşılan masalı sesli olarak yansıtmanız mümkündür. Bu uygulama hem sizlerin değerli vaktinin alınmamasına, hem de bilgisayar ekranına sürekli bakmaktansa, sesli olarak masalların aktarılmasına imkan Hikayeler MasallarSite içeriğine baktığınızda, hikayeler hakkında, masallar hakkında her türlü bilgiye ulaşabilir, hikaye nedir? Sorusunun cevabını verebilir, masal oku özelliğini kullanabilir, hikayeler oku ile paylaşılan tüm hikayelerin içerisinde dilediğiniz seçimi yapabilir ve okuma alışkanlığını kazanabilir ya da geliştirebilirsiniz. Aynı uygulamayı çocuklarınız üzerinde de gerçekleştirmeniz mümkün olmak ile birlikte, verilen hikaye örnekleri sayesinde, çocuklarınıza okuma alışkanlığını kazandırabilir, zararlı içeriklerde dolaşmak yerine, eğitici, öğretici, dinlendirici vakit geçirme özelliğini ve okuma alışkanlığını çocuklara kazandırabilirsiniz. Ayrıca burada paylaşılan tüm seçenekler, sizlere veya çocuklarınıza hikayenin anlamını öğretebilir. Hikaye nasıl yazılır? Sorusunun cevabını verebilir ve bu sayede, zihin gelişimine pozitif katkı yaratabilirsiniz. Özellik ile başarı hikayeleri ve çocuk hikayeleri konusunda yapılan paylaşımlar, sitenin en ilgi çekici ve en popüler bölümünü meydana getirmekte olup, sesli, görsel, yazılı olarak sizlerin karşısına çıkarılan bu örnekler ile hikaye nasıl yazılır? Sorusunun da cevabı verilmekte ve çocukların karşısına görsel olarak çıkarılabilmektedir. İstediğiniz an siteye giriş yapabilir, istediğiniz an site sayfaları arasında dolanabilir, günün herhangi bir saatinde ya da gece saatlerinde, uyku saatinden önce, dinlenme saatlerinde açacağınız bilgisayar ekranları sayesinde, en güzel hikayeler içerisinden sesli olarak ya da yazılı olarak çocuklarınızın tüm hikaye seçenekleri üzerinde inceleme yapmasını, okuma alışkanlığı kazanmasını, kaliteli vakit geçirmesini ya da dinlenmesini sağlayabilirsiniz. Sadece adres üzerinden ana sayfayı açmak, hikaye seçenekleriyle masal seçeneklerine bakmak ve ilgi duyulan, beğenilen bir bölümden başlamak, hikayeler oku alışkanlığının kazanılmasına, vaktin değerlendirilmesine ve sağlıklı bir şekilde dinlenme imkanının yaratılmasına katkı sağlamaktadır. Bir gün Makbule ile Naciye'yi yanıma alarak çiftliğin yakınındaki gölette balık tutmaya gittim. Ben oltayla balık yakaladıkça Naciye ağladı, yalvardı, balıkları suya atmamı istedi. Naciye ağlamasın diye, balıkları suya attım ve erkenden çiftliğe döndük. Zaten hastaydı, hastalığının ilerlemesinden korkuyordum. Çiftlikte elimdeki kovanın boş olduğunu gören dayım bana şöyle dedi "Vay Mustafa, bakıyorum göletteki bütün balıkları yakalamışsın. Bu kadar balık bize çok, yarısını köye verelim. Hani balıklar, oltana yakalanmak için atılırlardı. Hani avladığın balıkları şanslı sayardın. Giderken bir kova daha istiyordun. Sen önce bu kovayı doldur da sonra ikinci kovayı iste." Dayım konuşmasına devam edecekti fakat Makbule araya girdi " Mustafa abim, yakaladığı balıkları suya atmasaydı iki kova dolardı. " Bunun üzerine dayım " Nee, abin yakaladığı balıkları suya mı attı? Ama neden? " diye sordu. Makbule bu soruya şöyle cevap verdi " Çünkü Naciye balıklara acıdı ve her balık yakalandıktan sonra ağladı. " Naciye " Ben ağladım diye abim bir dolu balığı suya attı. " dedi. Dayım " Affet beni Mustafa. Durup dururken haksız yere sana laf söyledim. Senin boşa konuşmayacağını anlamalıydım. Yarın ikimiz gideriz balık tutmaya. Yanımıza dört kova alırız. " dedi. Dayım konuşmasını bitirince bir an Naciye ile göz göze geldik. Kardeşim yalvaran bakışlarla bana bakıyordu. Ertesi gün sabah kahvaltısından sonra dayım çiftlikte beni çok aradı. Bulamazdı tabi ki çünkü samanlığa saklanmıştım. Dayım, Mustafa, Mustafa, nerdesin? Diye bağırdıkça yanımdaki Makbule ile Naciye kıkır kıkır güldüler.

atatürk ile ilgili çocuk hikayeleri